İlk
olarak 90'lı yıllarda insan kaynakları ve iş dünyası tarafından kullanılmaya
başlayan "İşveren markası" (employer branding) terimi, son on yıl
içinde işletmelerin gündeminde daha çok yer almaya başladı. İşverenin mevcut ve
potansiyel çalışanları üzerinde bıraktığı izlenimi ifade bu tanımlama, işe alım
süreçlerini, stratejilerini, çalışanların bağlılığını ve işyeri kültürünü
etkileme noktasında büyük bir rol oynuyor.
İşveren
markaları, rekabetçi bir iş piyasasında, en iyi yetenekleri çekmek ve elde
tutmak gibi kritik bir gücün yanı sıra, yaratıcılık ve inovasyon yetenekleri
teşvik edilmiş, motive, işine bağlı bir çalışan profilinin sağladığı iş
verimliliğine sahip olma ayrıcalığını da elinde bulunduruyor.